Çağlar Birinci

Çağlar Birinci, işçi bir baba ile ev hanımı bir annenin iki çocuğundan biri olarak 1985 yılında doğdu. Futbola ilkokul dördüncü sınıfa giderken başladı. Trabzonspor'un seçmelerine katıldı ve altyapı antrenörü Mustafa Akçay tarafından beğenilerek takıma alındı. Yaklaşık on yıl kulübün çeşitli yaş kategorilerinde oynadıktan sonra Ziya Doğan döneminde kısa bir süreliğine Trabzonspor'un A takımına yükseldi. Karadeniz temsilcisinin Almanya kampında da yer almasına rağmen, daha sonra kiralık olarak Orduspor'a gönderildi. Orduspor'da yaşadığı sakatlık nedeniyle biri lig biri de kupa maçı olmak üzere sadece 2 kez forma giyebilen Çağlar, 2004-05 sezonunun devre arasında 3. Lig takımlarından Bakırköyspor'a bonservisiyle birlikte verildi. 1,5 yıl kaldığı Bakırköy'de 32 lig maçına çıkıp 1 gol atan genç futbolcu, Denizlispor'un izleme komitesinde yer alan Kenan Atay'ın referansıyla 2006-07 sezonu başında Denizlispor'a transfer olarak yeni takımıyla 5 yıllık sözleşme imzaladı. Daha sonra tecrübe kazanması için İstanbulspor'a bedelsiz olarak kiralandı. Ancak transfer sezonu bittikten sonra kadro dışı kaldı ve altı ay boyunca futbol oynayamadı. 2006-07 sezonunun devre arasında bu kez Denizli Belediyespor'a kiralık olarak gönderildi. Yarım sezon da burada oynadıktan sonra sergilediği başarılı performans sayesinde ertesi sezon başında Denizlispor'a dönerek takımının lig kadrosuna dahil edildi.

2007-08 sezonunun başlarında takımda fazla forma şansı bulamasa da daha sonra teknik direktör Güvenç Kurtar'ın gözüne girerek sezon boyunca 17 maça çıktı. Ertesi sezon Galatasaray SK ile oynanılan ve 4-1 kaybedilen ligin açılış maçında oynadığı futbolla herkesin takdirini kazandı. Sezon başında gösterdiği performansla ilk kez milli takıma çağrıldı. Sezon boyunca istikrarıyla dikkat çekerken ligin 30. haftasında Eskişehirspor'la oynanılan ve 3-2 kazanılan maçın 83. dakikasında serbest vuruştan attığı golle takımının ligde kalmasında büyük rol oynadı. 31 maçta forma giyip 2659 dakikayla takımının en fazla oynayan futbolcusu oldu. Ligin sona ermesiyle ismi büyük takımlarla anılmaya başlandı.

2010 yazında, 2012 Avrupa Kupası hazırlık maçları sonrası Galatasaray ile anlaşma imzaladı. Galatasaray, Çağlar Birinci'nin bonservisi karşılığında Denizlispor'a 4 genç oyuncuyu(Serdar Eylik, Murat Akça, Semih Kaya, Erhan Şentürk)kiralık olarak verdi ve bir miktar para ödedi.

Galatasaray kariyerinin bir kısımını sakatlıklarla geçiren genç futbolcu kariyerine sarı kırmızılı forma altında devam etmektedir.

Serkan Kurtuluş














Serkan Kurtuluş, futbola Bursaspor’un altyapısında başladı. Serkan Kurtuluş Kasım 2006'da Bursaspor'un Beşiktaş ile yaptığı maçta forma giyerek ligde profesyonel bir maça çıkan en genç futbolcu (16) unvanını kazanmıştı. Bursa Erkek Lisesi son sınıfta okurken Bursaspor formasını sırtına geçiren genç futbolcu, futbolcu Serdar Kurtuluş'un kardeşi. 2009 - 2010 futbol sezonunda Galatasaray'a transfer olan futbolcu, sarı kırmızılı formayla bekleneni veremedi.

Servet Çetin

30 Temmuz 1999'da Kartalspor'da profesyonel oldu. 3 sezon Kartalspor'da oynadıktan sonra Göztepe ve Denizlispor'da oynadı. Göztepe A.Ş. takımı ile 1. lig'e çıkma başarısı gösteren Servet Çetin, 2002 yılında Denizlispor'a transfer oldu. Denizlispor'da istikrarlı bir grafik çizdi. Özellikle 2002-2003 sezonunda Denizlispor'un UEFA Kupasında 4.tur oynamasında payı vardır. 3.Tur rövanş maçında Fransa'da Lyon karşısında gösterdiği performansla hem 3 büyüklerin hem de Lyon'un transfer listelerine girdi.

2003-2004 sezonunun 1 Eylül 2003 tarihinde Fenerbahçe'ye transfer oldu ve 2 defa Süper Lig şampiyonluğu sevinci yaşadı. Kısa sürede ilk 11'de kendine yer buldu ve Türkiye milli takımdaki yerini aldı. Fakat geçirdiği sakatlıktan dolayı sonra süre kadro dışında kaldı

Fenerbahçe'nin savunma bölgesine Uruguaylı Lugano ve Brezilyalı Edu'yu transfer etmesinden dolayı forma bulma şansı azaldı ve 2006-2007 sezonu 30 Ağustos 2006 tarihinde 2 yıllığına Sivasspor'a transfer oldu.

Sivasspor'da oynadığı 2006-2007 sezonunda savunmadaki bel kemiklerinden olan Servet, aynı zaman da Sivasspor takım kaptanıydı. O yıl Sivasspor'da gösterdiği başarılı performansının karşılığını tekrar Türk Milli Takımı'na davet edilerek almış ve bir sonraki sezonda da Galatasaray'a transfer oldu.

Servet, takımdan ayrılıp Rusya'ya giden Stjepan Tomas'ın görevini devraldı ve Rigobert Song ile birlikte Galatasaray savunmasının göbeğinde oynamaya başladı. Galatasaray'daki ilk sezonunda oynadığı 61 resmî maçın 59'unda forma giyerek büyük bir başarıya imza atmıştır.

Uzun boyu (1.92 m.) sayesinde, duran top organizasyonlarında da görev alan, özellikle kornerlerde rakip kalelere gol için giden Servet, kafa toplarındaki performansıyla dikkatleri üzerine çekmiştir. Galatasaray'da giydiği "76" numaralı forma Iğdır'ın plaka numarasını temsil etmektedir.)

Çetin ayrıca, 23 Ocak 2011 tarihinda Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena'da oynanan Sivasspor maçında takımının tek golünü atarak bu statta gol atan ilk futbolcu olma unvanını da kazanmıştır.

Türk Milli takımının da defalarca formasını giyen futbol hayatını Galatasaray'da sürdürmekte.

Gökhan Zan

Gökhan Zan, profesyonel futbol kariyerine 1999'da Hatayspor'da başladı. Hatayspor formasıyla oynadığı 13 lig maçında 2 gol attı. 2000 yılında Çanakkale Dardanelspor'un yolunu tuttu. Dardanelspor'la ligde 80 kez forma giyip; 10 kez fileleri havalandırdı. 2003-04 sezonunda Beşiktaş'a transfer oldu. 2004-2005 sezonunda Gaziantepspor'a kiralanan oyuncu, Beşiktaş'ta 76 lig maçında forma giyip 4 gol attı. 2008-09 sezonu sonunda kulüp tarafından sözleşmesi yenilenmeyince Galatasaray ile anlaştı. Galatasaray forması ile ilk golünü 2010-2011 sezonunda 2.yarıdaki Kayserispor maçında 2. dakikada kaydetti. Yaşadığı sakatlıklar nedeniyle bekleneni veremeyen Gökhan Zan, 2008 Avrupa Şampiyonası'nda Milli Takım'ın da formaını giymişti.

Hakan Kadir Balta

2003 yılında Almanya'dan Vestel Manisaspor'a transfer oldu. Sol bek ve sol açık mevkilerinde oynadı. 2007 Eylül başında Fatih Terim tarafından Malta ve Macaristan milli maçlarının kadrosuna alındı. 2007-2008 sezonu 1. transfer sezonunun son günü Galatasaray'a transfer oldu.

Galatasaray Spor Kulübü bu transfer karşılığında Hakan Kadir Balta'nın kulübü Vestel Manisaspor'a 800.000 € ayrıca Ferhat Öztorun bonservisi ile Aydın Yılmaz'ı ve Anıl Karaer'i 1 sene kiralık verdi.

Galatasaray'a ilk sezonunda olukça başarılı maçlar çıkaran ve taraftarın sevgisini kazanan Hakan Balta, Euro 2008'de Milli Takım formasını giydi. Bu turnuvanın ardından form düşüklüğü yaşasa da Galatasaray ve Milli Takım'daki yerini korduu.

Lucas Neill

Avustralya’da Wakehurst Tigers ve Manly United takımlarının altyapılarında futbol oynayan Neill, Avustralya Spor Enstitüsü'nde (Australian Institute of Sport) futbol bursu ile okudu. Lucas Neill, 1995 yılında İngiltere 2. lig takımlarından Millwall'a transfer oldu. 2001 yılına kadar Millwall'da forma giyen Neill, 2001 yılında Premier Lig ekiplerinden Blackburn Rovers'a transfer oldu.

Blackburn Rovers'ta 5 sezon forma giyen Avustralyalı oyuncunun, 2006 yılına gelindiğinde adı birçok takımla anıldı. Neill için Liverpool ve West Ham United kulüplerinin adı öne çıktı. 2006 yılında Liverpool'a transferi kulüplerin anlaşamaması nedeniyle gerçekleşmeyince Neill, Şubat 2007’de Blackburn'den West Ham United'a transfer oldu.

İki sezon West Ham United'ta forma giyen ve takımın kaptanlığını yapan Neill, West Ham United'ın sözleşme uzatma teklifini kabul etmeyerek, 2009-2010 sezonu başında Everton'a transfer oldu.

Avustralya Milli Futbol Takımı forması ile 2006 Dünya Kupası'nda da mücadele eden tecrübeli oyuncu 53 kez Avustralya A Milli Takımı’nın formasını giydi. 1.85 boyundaki oyuncu oynadığı takımlarda defansın ortasında ve sağında görev yaptı.

2010 yılında Galatasaray'a gelen Neill oynadığı oyunla taraftarın sevgisini kazandı. Zaman zaman sağ bek, zaman zaman stoper, zaman zamansa ön libero olarak oynayan Neill, Fatih Terim'in takımın başına geçmesiyle Galataaray'dan ayrıldı.

Róbinson Zapata

Profesyonel kariyerine Kolombiya takımlarından America de Cali'de başlayan Kolombiyalı futbolcu, 2000 yılında Real Cartagena'ya transfer oldu. Burada geçirdiği iki sezonun ardından eski takımına geri dönen Zapata, 2004 yılında ise yurt dışına çıktı ve Arjantin'e transfer oldu. İlk sezonunu Rosario Central ve Club Atlético Independiente takımlarında geçiren Kolombiyalı kaleci fazla forma şansı bulamadı. Arjantin'deki ilk sezonun ardından Atletico Belgrano'ya transfer olan Zapata, 2006-07 sezonunu ise Cucuta Deportivo'da geçirdi. 2007 senesinde FC Steaua Bükreş'e transfer olan Zapata, 2008 yılında Romanya'da Yılın Kalecisi, 2009 yılında da Yılın Yabancı Oyuncusu seçildi. 2010-2011 sezonunun ikinci yarısında ise Galatasaray SK ile 1,5 yıllık sözleşme imzaladı. Sezon sonu ise takımla olan sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi.

Ufuk Ceylan

1986 İzmir doğumlu. Altay'da profesyonel futbol hayatına başladı. 2002 yılında Altay A Takımı’na yükselen Ufuk Ceylan, Altay forması ile 2003-2004 sezonundan 2005-2006 sezonuna kadar toplam 10 maçta görev yaptı. 2006 yılında Manisaspor’a transfer olan Ufuk Ceylan ilk sezonunda 2 maçta forma giydi. Takımının 3. kalecisi konumundayken 2006-07 sezonunda Manisaspor’la 6 lig, 1 de Türkiye Kupası’na maçına çıktı. 2007-2008 sezonunda ise Manisaspor’da birinci kaleci oldu.

2009-2010 sezonunda Galatasaray'a transfer olan Ufuk, ilk sezonuna fazla forma şansı bulamaı.

Aykut Erçetin














1982 Göppingen doğumlu. Profesyonel futbol kariyerine KSG Eislingen'de başladı, 2003 yılında o zamanki antrenör Fatih Terim tarafindan Galatasaray'a transfer edildi. 5 yıl boyunca Faryd Mondragón'un ardından ikinci kalecilik yaparken, 2007 - 2008 sezonunda Orkun Uşak ile değişmeli olarak ilk onbirde oynadı. Bir sezon sonra Morgan De Sanctis'in gelmesiyle yine yedek kaldı. 2009-10 sezonunda transfer edilen Arjantinli Leo Franco'nun yeterli performansı gösterememesi üzerine Ufuk Ceylan'la birlikte Galatasaray as kalecisi olarak görev yapmaya başladı.

Yediği hatalı goller yüzünden sık sık eleştirilen ve bir türlü bekleneni veremeyen Aykut zaman zaman taraftarın tepkisini de çekti. Galatasaray için yeterli olmadığı gözüken Aykut Erçetin hala sarı kırmızılı formayı giymekte.

Galatasaray 2010 - 2011 Takım Kadrosu

Kaleciler : Aykut Erçetin, Ufuk Ceylan, Róbinson Zapata

Savunma : Lucas Neill, Hakan Kadir Balta, Gökhan Zan, Servet Çetin, Serkan Kurtuluş, Çağlar Birinci.

Orta Saha : Lorik Cana, Kazım Kazım, Emmanuel Culio, Barış Özbek, Harry Kewell, Serdar Özkan, Ayhan Akman, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Aydın Yılmaz, Elano, Mustafa Sarp, Emre Çolak, Musa Çağıran, Yekta Kurtuluş.

Hücum : Milan Baros, Anıl Dilaver, Bogdan Stancu, Mehmet Batdal, Cem Sultan, Juan Pablo Pino.

Teknik direktör : Frank Rijkaard / Gheorghe Hagi / Bülent

Galatasaray 2009 - 2010 Takım Kadrosu

Kaleciler : Aykut Erçetin, Ufuk Ceylan, Leo Franco

Savunma : Emre Güngör, Lucas Neill, Hakan Kadir Balta, Gökhan Zan, Uğur Uçar, Servet Çetin, Emre Aşık, Serkan Kurtuluş, Caner Erkin, Çetin Güngör.

Orta Saha : Tobias Linderoth, Barış Özbek, Hasan Şaş, Mehmet Topal, Harry Kewell, Ayhan Akman, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Aydın Yılmaz, Giovani dos Santos, Elano, Mustafa Sarp, Abdul Kader Keita, Emre Çolak.

Hücum : Milan Baros, Shabani Nonda, Jô

Teknik direktör : Frank Rijkaard

Şehitlerimiz

ŞEHİTLERİMİZ
Bugünkü Galatasaray Lisesi'ne girer, ağaçların doğal bir koridor oluşturduğu yoldan ilerlerseniz karşınıza çıkacak olan Mektep binasının ana kapısına ulaşırsınız. İçeriye girin tüm Galatasaraylılar ve Galatasaraylı olmayanlar ve tarihin bir bölümüne tanık olun.

İçerdeki bu taş ve mermer salonda sizi "VATAN" ve "GALATASARAYLILIK" sevgisi karşılayacaktır. Kapının tam karşısındaki bölümde yalın olmasına karşın görkemli bir anıtta vatan uğruna şehit düşen Galatasaray Lisesi öğrencilerinin listesi yer almaktadır.

Bu anıtı gördükten sonra "fazla söze gerek olmadığını" siz de anlayacaksınız. Salonun, giriş kapısına göre sağ tarafında, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1910 senesi hudutlarını gösteren bir harita, haritanın her iki yanında ise şehit olan gencecik yurtseverlerin fotoğrafları sıralanmıştır. Ve haritanın üstünde bir ibare: "Galatasaray'ın bu kahraman evlatları, 500 yıllık bu vatan topraklarını kurtarmak için şehid düştüler."

Bu bölümün tam karşısındaki duvarda ise Donanma Mecmuası'nın Ekim 1915 sayısının Spor İlavesi'nde yayınlanmış olan Galatasaray mensubu şehitlerin, yaralıların ve cephelerde vuruşanların listeleri "Şerefli İdmancılar" başlığı altında yer alıyor. Bu liste Donanma Mecmuası'nın büyük boyda yayımlanan haftalık dergisinin "İdman Sütunları" ismi altında verdiği ilavelerin 118 ve 119. sahifelerinde yayımlanmıştır.

Bu panoların yanındaki bir başka panoda, Devrin en büyük gazetesi Tasvir-i Efkar'ın 13 Nisan 1913 tarihli ve 725 sayılı nüshasında çıkan resmin ve yazının bugünkü Türkçe'yle ifadesi bulunuyor: '1913 Balkan Harbine Gönüllü Giden Galatasaray Talebeleri Hakkında' başlığıyla verilen yazıda, talebeyken savaşa gidenlerin haberi yer alıyor. Çoğu öğrenciyken gönüllü olarak katıldıkları savaşlarda şehit olan bu yurtseverler hiçbir zaman unutulmadı.

Ruhları şâd olsun.

Galatasaraylı Şehitler

1- Ahmet Muhtar Bey, mektep numarası 783; Sultaniyi bitirdikten sonra (1895 mezunu) asker oldu, İstanbul'da 31 Mart 1908 ihtialinde şehit edildi. Taksim, talimhanede şehid olduğu yerdeki sokağa adı verilmiştir.

2- İdris Bey, talebe iken 1911'de gönüllü olarak katıldığı Trablus Garb harbinde şehit oldu.

3- Fuad Bey, talebe iken 1912'de gönüllü olarak katıldığı Balkan Harbinde şehit oldu.

4- Arif İsmail Bey, Trakya'da zengin bir çiftçinin oğlu idi, Balkan Harbinde talebe iken Bulgarlara karşı gönüllü dövüşürken şehit oldu.

5- Ahmet Refik Bey, mektep numarası 119, mektebin 1911 yılı mezunlarından; Hammer mütercimi Mehmet Ata Beyin büyük oğlu, Dr. Galib Ataç ile yazar Nurullah Ataç'ın ağabeyleri, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1914'de şehit oldu.

6- Cahid Bey, mektep numarası 206, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

7- Cemil Bey, mektep numarası 64, mektebin 1913 mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

8- Halid Fuat Bey, mektep numarası 134; müşir Deli Fuat Paşanın oğlu, 1911'de gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı ve Çanakkale'de şehit oldu.Paşanın harpte şehit olan dördüncü oğludur.

9- Muzaffer Bey, mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu.

10- Vecdi Bey, mektebi son sınıfta terk ederek önce gönüllü olarak Balkan Harbine katıldı, sonra orduda kaldı, Çanakkale'de şehit oldu.

11- Hasnun Galib Bey, valiliklerde bulunmuş Galib Paşanın oğlu. Galatasaray Kulübünün en iyi futbolcularındandı, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu (1915). Kulüp binasının bulunduğu sokak onun adını taşımaktadır.

12- Mehmet Ali Bey, Kadıköylü Enver Paşanın oğlu, talebe iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine, sonra Birinci Cihan Harbine katıldı ve 1915'de şehit oldu.

13- Aziz Ulvi Bey, şair Ali Ulvi Beyin oğlu, 1915'de mektebi son sınıftan terk ederek gönüllü olarak katıldığı 1. Cihan Harbinde şehit oldu.

14- Agop Elmasyan, askeri doktor olarak katıldığı Çanakkale Muharebelerinde 1915'de bombardıman altında yaralıları tedavi ederken vatanı yolunda öldü.

15- İbrahim Orhan Bey, mektep numarası 794, mektebin 1912 yılı mezunlarından; Dr. Sadık Beyin oğlu, Sadullah Paşanın torunlarından, gönüllü olarak hava subayı oldu, Çanakkale Muharebelerinde iki defa yaralandı. 1916'da uçağı ile Semadirek adası açıklarında denize düşerek şehit oldu, harpte düşen ilk havacımızdır.

16-Said Fuad Bey, son sınıfta iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde şehit oldu; mektebin ilk Keşşaflarından (izcilerinden) idi, Keşşaf Said diye anılırdı.

17- Neş'et Bey, mektep numarası 434, Bandırmalı Tevfik Paşanın oğludur, mektebin son sınıfında iken gönüllü olarak önce Balkan Harbine katılmış, 1. Cihan Harbinde şehit olmuştur.

18- Mehmet Refik Bey, talebe iken gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1914'de Kafkas Cephesinde şehit oldu.

19- Cevad Bey, mektep numarası 317, mektebin 1912 yılı mezunlarından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1916'da Kafkas Cephesinde şehit oldu.

20- Halet Bey, talebe iken Balkan Harbine gönüllü olarak katıldı, sonra orduda kalarak Birinci Cihan Harbinde Sina Cephesine gitti, "Fedai Hecinsüvar Birliği" kumandanı iken mektepten sınıf arkadaşı Memduh Beyle birlikte şehit oldu (1916).

21-Memduh Bey, mektep numarası 669, Halet Beyin sınıf arkadaşı, 1912'de yalnız Türkçe'den ehliyatname almış, bir ara mektepte muid (mubassır) olarak çalışmıştı, mektepte "Alişpaşazade" diye anılırdı, Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Sina cephesinde arkadaşı Halet Beyle birlikte şehit oldu.

22- Hasib Bey, mektep numarası 13, mektebin 1913 senesi mezunlarından, Almanya'da ziraat tahsilinde iken tahsilini yarım bırakarak gönüllü katıldığı Birinci Cihan Harbinde Kafkas Cephesinde şehit oldu.

23- Celal İbrahim Bey, mektep numarası 6, mektebin 1914 yılı mezunlarından ve Galatasaray takımının ünlü futbolcularından, ihtiyat zabiti olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Irak cephesinde şehit oldu.

24- Ahmed Hamdi Bey, mektep numarası 117, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbinde 1917'de Gazze'de şehit oldu.

25- Mehmed Ali Bey, mektep numarası tesbit edilemedi, gönüllü olarak katıldığı Birinci Cihan Harbi'nde 1917'de Sina'da şehit oldu.

26- Sadi Bey, Mektebi Sultani'den Harbiye'ye geçti, muvazzaf subay oldu, 1921'de Sakarya Muharebesi'nde şehit oldu.

27- Fatin Bey, mektep numarası 1073, mektepten 1920'de mezun oldu, askeri tıbbiyeyi bitirdi. 1932'de askeri tabib olarak katıldığı şark isyanı tenkil harekatında asiler eline düşerek vahşiyane şehit edildi. Menemen'in Kubilay'ı gibi, hatırası kutlanacak, Ağrı'ya yahut Karaköse'ye abidesi dikilecek bir şehittir.

Galatasaray Dergisi, Ağustos 2002, Sayı 2, Mustafa Bayka

Amblem

GALATASARAY LOGOSUNUN DOĞUŞU

Galatasaray'ın ilk amblemi, 333 Şevki Ege tarafından çizildi. Bu, ağzında futbol topu olan kanatları gerili bir kartaldı. "Kartal", Galatasaraylıların üzerinde durduğu bir amblem örneğiydi. Ancak, kartal adı benimsenmeyince, Şevki Ege'nin kompozisyonu bir kenara itildi. Sonraları, Galatasaray amblemi doğdu ve benimsendi.


Suat Başar, Galatasaray ambleminin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor:

Yıl 1923… O yıl biz "cinquieme" da, yani lise 1'deydik. Arkadaşlarımızdan 74 Ayetullah Emin, sıra arkadaşı Şinasi (Şahingiray) ile birlikte her hafta "Kara Kedi" dergisini çıkarıyordu. Dergi, %90 nispetinde Ayet'in inci gibi el yazısı ile yazılırdı. Ayet, bir taraftan mecmuasının yazılarını temize çekerken, bir yandan da sahifelerini ve bilhassa kapak vazifesi gören ilk sahifesini süslerdi. Bir defasında bu kapakta hepimiz basit fakat zarif çizilmiş bir "Gayin-Sin" gördük. Kırmızı Gayın'ın içine sarı bir "Sin" oturtulmuştu. Hendesi çizgilerle ve muayyen ölçülerle resmedilmiş olan bu şekil, kulübümüzün, yalnız kulübün değil, bütün Galatasaraylılığın remzi olacaktı. Ama, her şeyden evvel bu şekli kulübün kongresine teklif etmek lazımdı. Bu teklifi kim yapacaktı? Tasarladığımız arkadaş çekingendi ve kongre günü yaklaşıyordu. Nihayet o gün geldi. 1923 yılında, bir gün mektebin resim sınıfında kalabalık bir kongre toplandı. Ne ateşli, ne heyecanlı bir kongreydi o. Kimler yoktu ki? Belli ki Galatasaray yeni hamlelere hazırlanıyor, spor sahasında yeni inkılaplar yapacak, memlekette yeni çığırlar açacak. Teklifler ve kararlar birbirini kovalıyor. Şinasi arkadaşımız Ayet'den "Gayin-Sin" resmini almış, kongreye teklif edecek, ama o da çekingen, arka sıralarda oturmuş bekliyor. Nihayet Şinasi'nin yanında oturan Dr. Namık (Canko) merhum, söz alıp ortaya çıktı ve:

Arkadaşlar, genç kardeşlerimizden Şinasi Reşit, kongremize bir rozet şekli getirmiş, kulübümüzün remzinin yeni rozetimizin şekli olarak kabul edilmesini teklif ederim, dedi. Büyük bir resim kağıdına çizilmiş ve renklerimizle boyanmış "Gayin-Sin" i ortaya çıkardı. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olundu. Ayet, yalnız eski harflerle "Gayin-Sin" çizmekle kalmamış, aynı uslupla bir de "GS" yaratmıştı. Bunların asılları Ayet'in Şinasi'nin yardım ile çıkardığı haftalık el yazısı "Kara Kedi" mecmuasındadır. "Gayın-Sin" ilk defa 1925 de kurulan Galatasaray talebe sandığının hazırladığı mektup, kağıt ve zarflarına basıldı. Yine, 1925 de kabul edilen lise kasketine ve daha sonra lise ceketlerine işlendi. Bazı imkansızlıklar, rozetin yapılmasını geciktiriyordu. Nihayet bunu da sıra gelince, şekiller o zaman eski İpek sinemasının kapısındaki dükkanlardan birinde Besim Koşalay ile birlikte tuhafiye mağazası açan Nihat Bekdik'e verildi. Bir aksilik eseri bunlar kayboldu. O zamanki İdare Heyetinin bastırdığı matbualarda ve yaptırdığı rozetlerde Ayet'in eseri biraz şekil değiştirdi. GS nin yaratıcısı Ayet Emin'i 29 Eylül 1931 de toprağa verdik. Dr. Namık ağabeyimiz 1933 yılında aramızdan ayrıldı. Allah Şinasi Şahingiray arkadaşımıza uzun ömürler versin. GS yi gördükçe, her üçünü hatırlar, ebediyete tevdi ettiklerimizi rahmetle yadederim.

** Maalesef, şu tatlı anıyı bize nakleden 550 Suat Başar ağabeyimiz de aramızdan ayrıldı. Nur içinde yatsın...

Kuruluş

GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905
Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.
Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL' nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.

1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

Türk olmayan takımları yenmek
Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır: "1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.

"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."
Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri"diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.

Kurucu Listeler1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, inci gibi elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar:
1-Ali Sami Yen
2-Asım Sonumut
3-Emin Bülend Serdaroğlu
4-Celal İbrahim
5-B. Nikolof
6-Milo Bakiş
7-Pol Bakiş
8-Bekir Sıtkı Bircan
9-Tahsin Nahit
10-Reşat Şirvanizade
11-Hüseyin Hüsnü
12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
13-Abidin Daver

1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:

1-Ali Sami Yen
2-Asım Sonumut
3-Emin Bülend Serdaroğlu
4-Celal İbrahim
5-Bekir Sıtkı Bircan
6-Reşat Şirvanizade
7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
8-Abidin Daver.

Renklerin öyküsü
Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı ve paranoyak yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-lacivert renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:

"Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu." Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.

Künye

Galatasaray Spor Kulübü
Kuruluşu
1905 Sonbaharı
Kurucuları
Ali Sami Yen, Asım Tevfik Sonumut, Emin Bülend Serdaroğlu, Celal İbrahim, Bekir Sıtkı Bircan, Reşat Şirvanizade, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver
Kurulduğu Yer
Galatasaray Lisesi 5. sınıfı
İlk Renkler
Kırmızı-Beyaz (Sonradan Sarı-Siyah ve Sarı -Kırmızı)
İlk Lokal
Galatasaray`da Bulgar Sütçü`nün Dükkanı
İlk Amblem
Tobler Çikolatasındaki Kartal
İlk Başkan
Ali Sami Yen
İlk Maç
Galatasaray- Kadıköy Faure Mektebi (2-0)
İlk Spor Dalı
Futbol
İlk Şampiyonluk
İstanbul Pazar Ligi Şampiyonluğu
Kuruluş Hedefi
"İngilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak. Türk olmayan takımları yenmek." Ali Sami Yen

Atatürk ve Galatasaray

Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana uğruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal Atatürk bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.

Atatürk'ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi'ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdiğimiz ve bugün örneğine pek rastlanmayan "duayen" gazeteci Metin Toker' in sözleriyle,

"Hiçbir lise Atatürk'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' değil, Atatürk devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur.
Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."

Evrensel bir sevgi
Galatasaray camiasının Atatürk'e karşı duyduğu sevginin evrenselliği 956 okul numaralı Celalettin Som' un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir:
"Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyoğlu Caddesi'nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çığlık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış ağlıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9'u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet adamına karşı duyulan evrensel sevgi budur.


Galatasaray Lisesi'ni İlk Ziyareti
1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. Atatürk 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):

"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."

Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına çağdaş yazınımızın öykücülüğünün ve tiyatro yazarlığının bir klasiği olan, benzersiz kurgu işçiliğinin yanı sıra edebiyatımıza 'humour' denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner'in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:

Şarklıların Efsaneye Düşkünlüğü
"Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. Talebeler kımlanıyor: 'Ah bir bizim sınıfa girse.' Hocalar başka gûna: 'Allah vere bizimkine girmese.' (...) Atatürk'e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördüğümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parmağını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne eğik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: 'Bakılamıyor efendim,' diyorlardı. 'İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz.' Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildiğim: Saatinin kösteği, yeleği, sol elinin yelek cebine dalmış iki parmağı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.

Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz
Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koyduğu ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) Atatürk mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalığının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına doğru yürümeğe başladık. Atatürk, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocuğun arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. Atatürk görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. Atatürk bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"

İkinci Ziyaret
Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyoğlu'nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16'da Galatasaray Lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Banoğlu'nun "Atatürk'ün İstanbul'daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.

Üçüncü Ziyaret
Atatürk'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise'ye gelen Atatürk talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir.

İlhan E. Postacıoğlu'nun anılarından Gazi'nin imtahan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a Atatürk tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. Atatürk'ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılar'la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve Atatürk Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:

"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."

Bu yazı, "Dünden Bugüne Galatasaray" (Hazırlayanlar: Vefa O. Semenderoğlu-Osman Tamburacı), "Atatürk Önünde Tarih Bakaloryası" (İlhan E. Postacıoğlu), "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu; Ayışığında Çalışkur" (Haldun Taner), "Atatürk ve Galatasaray" (Galatasaray'ın 500. Yıldönümünü Kutlama Komitesi), "Galatasaray Tarihine Ait Belgeler:I (1868-1933) (Orhan Koloğlu) başlıklı kitap ve belgelerden Metin Pınar tarafından derlenmiştir.

Galatasaray Dergisi`ne teşekkür ederiz.

Galatasaray 2008 - 2009 Takım Kadrosu

Kaleciler : Aykut Erçetin, Orkun Uşak, Morgan De Sanctis

Savunma : Emre Güngör, Fernando Meira, Hakan Kadir Balta, Uğur Uçar, Volkan Yaman, Servet Çetin, Emre Aşık, Semih Kaya, Serkan Kurtuluş

Orta Saha : Tobias Linderoth, Barış Özbek, Cassio Lincoln, Hasan Şaş, Mehmet Topal, Harry Kewell, Ayhan Akman, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Mehmet Güven, Aydın Yılmaz.

Hücum : Milan Baros, Shabani Nonda, Serkan Çalık, Ümit Karan.

Teknik direktör : Michael Skibbe

Galatasaray 2007 - 2008 Takım Kadrosu

Kaleciler : Aykut Erçetin, Orkun Uşak, Fırat Kocaoğlu

Savunma : Emre Güngör, Rigobert Song, Hakan Kadir Balta, Uğur Uçar, Volkan Yaman, Servet Çetin

Orta Saha : Tobias Jan Hakan Linderoth, Okan Buruk, Barış Özbek, Cassio de Souza Soares Lincoln, Hasan Şaş, Mehmet Topal, Ahmed Apimah Barusso (kiralık), Marcelo Adrian Carrusca, Ayhan Akman, Sabri Sarıoğlu, Arda Turan, Mehmet Güven,

Hücum : Hakan Şükür, Shabani Nonda, Özgürcan Özcan, Çağrı Yarkın, Serkan Çalık, Ümit Karan

Teknik direktör : Karl-Heinz Feldkamp

Galatasaray 2006 - 2007 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Farid Ali Mondragon, 12 Aykut Erçetin, 17 Fevzi Elmas.

Savunma : 2 Stjepan Tomas, 4 Rigobert Song, 5 Orhan Ak, 13 Uğur Akdemir, 21 Emre Aşık, 25 Ferhat Öztorun, 28 Tolga Seyhan, 33 Uğur Uçar, 38 Anıl Karaer

Orta Saha : 7 Okan Buruk, 11 Hasan Şaş, 14 Mehmet Topal, 16 Marcelo Carrusca, 18 Ayhan Akman, 19 Cihan Haspolatlı, 22 Saša Ilić, 23 Junichi Inamoto, 24 Mehmet Güven, 26 Aydın Yılmaz, 35 Oğuz Sabankay, 55 Sabri Sarıoğlu, 62 Bilal Aziz, 66 Arda Turan, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 9 Hakan Şükür (Kaptan), 10 Necati Ateş, 27 Özgürcan Özcan, 30 Çağrı Yarkın, 34 Uğur Erdoğan (gitti), 58 Hasan Kabze, 99 Ümit Karan.

Teknik direktör : Eric Gerets

Galatasaray 2005 - 2006 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 12 Aykut Erçetin, 17 Fevzi Elmas.

Savunma : 2 Stjepan Tomas, 4 Rigobert Song, 5 Orhan Ak, 6 Yalçın Ayhan, 21 Emre Aşık, 25 Ferhat Öztorun, 28 Cihan Can, 33 Uğur Uçar, 50 Uğur Demirok, 61 Suat Usta.

Orta Saha : 7 Alioum Saidou, 8 Marek Heinz, 11 Hasan Şaş, 14 Altan Aksoy, 18 Ayhan Akman, 19 Cihan Haspolatlı, 20 Volkan Arslan, 22 Saša Ilić, 23 Zafer Şakar, 24 Mehmet Güven, 26 Aydın Yılmaz, 55 Sabri Sarıoğlu, 66 Arda Turan, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 9 Hakan Şükür (Kaptan), 10 Necati Ateş, 15 Cafercan Aksu, 27 Özgürcan Özcan, 58 Hasan Kabze, 99 Ümit Karan.

Teknik Direktör: Eric Gerets

Galatasaray 2004 - 2005 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 12 Aykut Erçetin, 17 Fevzi Elmas, 78 Richard Kingston Savunma : 2 Stjepan Tomas, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Rigobert Song, 5 Orhan Ak, 19 Cihan Haspolatlı, 21 İbrahim Yavuz, 24 Ovidiu Petre, 33 Uğur Uçar, 40 Ferhat Öztorun, 42 Anıl Karaer, 57 Hakan Ünsal, 61 Suat Usta.

Orta Saha : 7 Alioum Saidou, 8 Flavio Conceiçao, 11 Hasan Şaş, 14 Elvir Baliç, 16 Hakan Yakın, 18 Ayhan Akman, 20 Volkan Arslan, 22 Arda Turan, 23 Zafer Şakar, 26 Mehmet Güven, 28 Franck Ribery, 29 Mülayim Erdem, 43 Aydın Yılmaz, 55 Sabri Sarıoğlu, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 10 Ümit Karan, 15 Cafercan Aksu, 25 Necati Ateş, 27 Özgürcan Özcan, 58 Hasan Kabze.

Teknik direktör : Gheorghe Hagi.

Galatasaray 2003 - 2004 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 12 Aykut Erçetin, 61 Mehmet Bölükbaşı, 78 Richard Kingston (Faruk Gürsoy).

Savunma : 2 Ömer Erdoğan, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Orhan Ak, 5 Frank de Boer, 8 Joao Batista (Mertol Karatay), 23 Suat Usta, 30 Gabriel Tamas, 35 Emrah Umut, 41 Uğur Uçar, 57 Hakan Ünsal.

Orta Saha : 11 Hasan Şaş, 13 Eyüp Kaymakçı, 14 Elvir Baliç, 17 Fabio Pinto, 18 Ayhan Akman, 19 Cihan Haspolatlı, 20 Volkan Arslan, 22 Abdullah Ercan, 24 Ovidiu Petre, 29 Cesar Prates, 33 Murat Erdoğan, 50 Mülayim Erdem, 55 Sabri Sarıoğlu, 67 Ergün Penbe, 85 Daniel Tözser, 99 İlker Erbay.

Hücum : 6 Arif Erdem, 7 Berkant Göktan, 9 Ümit Karan, 10 Hakan Şükür, 15 Florin Bratu, 21 Ali Lukunku, 25 Necati Ateş, 32 Cafercan Aksu.

Teknik direktör : Fatih Terim → Gheorghe Hagi

Galatasaray 2002 - 2003 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 15 Aykut Erçetin , 16 Kerem İnan, 61 Mehmet Bölükbaşı.

Savunma : 2 Mehmet Polat, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 5 Emre Aşık, 12 Abel Xavier, 20 Mohamed Sarr, 21 Sergio Almaguer, 21 Suat Usta, 23 Vedat İnceefe, 57 Hakan Ünsal.

Orta Saha : 4 João Batista (Mertol Karatay), 8 Suat Kaya, 10 Jorge Felipe, 10 Haim Revivo, 11 Hasan Şaş, 14 Elvir Baliç, 15 Faruk Atalay, 18 Ayhan Akman, 19 Cihan Haspolatlı, 20 Volkan Arslan, 22 Ümit Davala, 33 Murat Erdoğan, 34 Sabri Sarıoğlu, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 6 Arif Erdem, 7 Berkant Göktan, 9 Ümit Karan, 17 Fabio Pinto, 25 Christian Correa Dionisio, 30 Sedat Debreli, 50 Ali Lukunku.

Teknik direktör : Fatih Terim.

Galatasaray 2001 - 2002 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Faryd Mondragón, 16 Kerem İnan, 61 Mehmet Bölükbaşı, 78 Richard Kingston (Faruk Gürsoy).

Savunma : 2 Vedat İnceefe, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Gheorghe Popescu, 5 Emre Aşık, 14 Gustavo Victoria, 15 Sebastien Perez, 17 Emrah Eren, 25 Alper Tezcan, 35 Carlos Alberto de Oliveira "Capone" , 53 Jerson Gonzalez, 57 Hakan Ünsal, Vitor Claudemir.

Orta Saha : 4 João Batista (Mertol Karatay), 7 Berkant Göktan, 8 Suat Kaya, 11 Hasan Şaş, 12 Bülent Akın, 13 Sergen Yalçın, 18 Ayhan Akman, 21 Faruk Atalay, 23 Andres Fleurquin, 24 Pavel Horvath, 27 Erhan Namlı, 30 Sabri Sarıoğlu, 33 Sedat Debreli, 54 Ufuk Talay, 67 Ergün Penbe, Rasim Vardar.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Ümit Karan, 19 Mbo Mpenza, 20 Robert Spehar, 20→25 Murat Sözkesen, 26 Radu Niculescu, 55 Serkan Aykut

Teknik Direktör: Mircea Lucescu.

Galatasaray 2000 - 2001 Takım Kadrosu

Kaleci : 1 Claudio Taffarel, 16 Kerem İnan, 30 Mehmet Bölükbaşı.

Savunma : 2 Vedat İnceefe, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Gheorghe Popescu, 14 Fatih Akyel, 17 Emrah Eren, 24 Gürol Azer, 25 Alper Tezcan, 26 Emre Aşık, 35 Carlos Alberto de Oliveira "Capone" , 57 Hakan Ünsal.

Orta Saha: 5 Emre Belözoğlu, 6 Ahmet Yıldırım, 7 Okan Buruk, 8 Suat Kaya, 10 Gheorghe Hagi, 11 Hasan Şaş, 15 Rasim Vardar, 18 Ümit Aydın, 21 Faruk Atalay, 22 Ümit Davala, 23 Ali Keleşoğlu, 28 Bülent Akın, 39 Ufuk Talay, 40 Sedat Yeşilkaya, 67 Ergün Penbe.

Hücum : 9 Mario Jardel, 13 Mehmet Yozgatlı, 19 Saffet Akyüz, 20 Serkan Aykut, 29 Burak Akdiş, 33 Arif Erdem, 36 Mandinga Marcio

Galatasaray 1999 - 2000 Takım Kadrosu

Kaleciler: Claudio Taffarel, Mehmet Bölükbaşı, Kerem İnan,

avunma : Hakan Ünsal, Ahmet Yıldırım, Alper Tezcan, Fatih Akyel, Bülent Korkmaz, Capone, Ergün Penbe, Popescu, Emrah Eren, Bruno Quadros, Vedat İnceefe

Orta Saha : Hasan Şaş, Gheorghe Hagi, Ümit Davala, Tolunay Kafkas, Suat Kaya, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Sergen Yalçın.

Hucum : Marcio, Arif Erdem, Hakan Şükür, Saffet Akyüz, Mehmet Yozgatlı.

Teknik Direktör: Fatih Terim.

Yardımcısı: Müfit Erkasap.

Galatasaray 1998 - 1999 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Claudio Taffarel, 12 Mehmet Bölükbaşı, 26 Kerem İnan, Orkun Uşak, Volkan Kilimci.

Savunma : 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Vedat İnceefe, 5 Gheorghe Popescu, 14 Fatih Akyel, 23 Iulian Filipescu, 25 Hakan Ünsal, 28 Alper Tezcan, Gürol Azer.

Orta Saha : 2 Ufuk Talay, 7 Okan Buruk, 8 Ergün Penbe, 10 Gheorghe Hagi, 13 Hasan Şaş, 15 Osman Coşkun, 16 Adnan İlgin, 19 Tolunay Kafkas, 20 Tugay Kerimoğlu, 21 Suat Kaya, 22 Ümit Davala, 27 Ümit Aydın, 30 Emre Belözoğlu, Rasim Vardar, Ceyhun Müderrisoğlu, Ali Keleşoğlu, İsmail Şenyüz.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 11 Mehmet Gönülaçar, 18 Burak Akdiş.

Galatasaray 1997 - 1998 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Claudio Taffarel, 12 Mehmet Bölükbaşı, 26 Kerem İnan, Orkun Uşak, Volkan Kilimci.

Savunma : 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Vedat İnceefe, 5 Gheorghe Popescu, 14 Fatih Akyel, 23 Iulian Filipescu, 25 Hakan Ünsal, 28 Alper Tezcan, Gürol Azer.

Orta Saha : 2 Ufuk Talay, 7 Okan Buruk, 8 Ergün Penbe, 10 Gheorghe Hagi, 13 Hasan Şaş, 15 Osman Coşkun, 16 Adnan İlgin, 19 Tolunay Kafkas, 20 Tugay Kerimoğlu, 21 Suat Kaya, 22 Ümit Davala, 27 Ümit Aydın, 30 Emre Belözoğlu, Rasim Vardar, Ceyhun Müderrisoğlu, Ali Keleşoğlu, İsmail Şenyüz.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 11 Mehmet Gönülaçar, 18 Burak Akdiş.

Galatasaray 1996 - 1997 Takım Kadrosu

Kaleciler : 1 Hayrettin Demirbaş, Mehmet Duymazer, Atilla Çebi, Volkan Kilimci, Cengiz Dülgeroğlu (Pierre Esser), Richard Kingston (Faruk Gürsoy).

Savunma : 2 Ulrich van Gobbel, 3 Bülent Korkmaz (Kaptan), 4 Vedat İnceefe, 7 Hakan Ünsal, Mert Korkmaz, Feti Okuroğlu, 21 Bekir Gür, Iulian Sebastian Filipescu.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Suat Kaya, 10 Gheorghe Hagi, Ergün Penbe, İlyas Kahraman, Okan Buruk, 17 Evren Turhan, Ufuk Talay, 22 Ümit Davala, Osman Akyol, Emre Belözoğlu, İsmail Şenyüz.

Hücum : 6 Arif Erdem, 9 Hakan Şükür, 11 Adrian Knup, Alp Küçükvardar, Adrian Ilie.

Teknik direktör : Fatih Terim.

Galatasaray 1995 - 1996 Takım Kadrosu

Kaleciler : Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu, Ahmet Bulut, Mehmet Duymazer, Brad Friedel.

Savunma : Bekir Gür, Bülent Korkmaz (Kaptan), Barry Venison, Mert Korkmaz, Hakan Ünsal (Küçük Hakan), Ulrich van Gobbel, Feti Okuroğlu, Soner Tolungüç, Murat Yüksel.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Michael Marsh, Suat Kaya, Okan Buruk, Ergün Penbe, İlyas Kahraman, Uğur Tütüneker, Ufuk Talay, Evren Turhan, Yusuf Tepekule, Ceyhun Eriş, Muhammed Altıntaş, Osman Akyol, İsmail Şenyüz.

Hücum : Arif Erdem, Saffet Sancaklı, Dean Saunders, Kubilay Türkyılmaz, Hakan Şükür (Büyük Hakan), Benhur Babaoğlu.

Teknik direktör : Graeme Souness

Galatasaray 1994 - 1995 Takım Kadrosu

Kaleciler : Gintaras Stauce, Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu, Ahmet Bulut.

Savunma : Norman Mapeza, Bülent Korkmaz, Sedat Balkanlı, Bekir Gür, Mert Korkmaz, Feti Okuroğlu, Stevica Kuzmanovski, Hakan Ünsal, Cihat Arslan, Soner Tolungüç, Cem Koşanoğlu.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Okan Buruk, Suat Kaya, Uğur Tütüneker, Muhammed Altıntaş, Yusuf Tepekule, Hamza Hamzaoğlu, Osman Akyol, İlyas Kahraman, Ergün Penbe, Tamer Tuna.

Hücum : Arif Erdem, Hakan Şükür, Kubilay Türkyılmaz, Saffet Sancaklı, Erdal Keser (Kaptan), Benhur Babaoğlu.

Teknik direktör : Reinhard Saftig.

Galatasaray 1993 - 1994 Takım Kadrosu

Kaleciler : Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu, Ahmet Bulut.

Savunma : İsmail Demiriz, Bülent Korkmaz, Yusuf Altıntaş (Büyük Yusuf, Kaptan), Mert Korkmaz, Falco Götz, Reinhard Stumpf, Cihat Arslan, Soner Tolungüç, İsmail Cinoğlu.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Muhammed Altıntaş, Uğur Tütüneker, Okan Buruk, Suat Kaya, Hamza Hamzaoğlu, Yusuf Tepekule (Küçük Yusuf), Cengizhan Hınçal, Roger Ljung.

Hücum : Arif Erdem, Hakan Şükür, Erdal Keser, Mustafa Kocabey, Kubilay Türkyılmaz, Benhur Babaoğlu, İbrahim Şenyüz.

Teknik direktör : Rainer Hollmann
Teknik danışman : Karl-Heinz Feldkamp

Galatasaray 1992 - 1993 Takım Kadrosu

Kaleciler : Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu

Savunma : Reinhard Stumpf, Bülent Korkmaz, Falco Götz, Mert Korkmaz, İsmail Demiriz, Yusuf Altıntaş (Kaptan), Tayfun Hut, Tolga Eriş, Hüseyin Ürküten.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Muhammed Altıntaş, Hamza Hamzaoğlu, Uğur Tütüneker, Şevket Candar, Okan Buruk, Suat Kaya, Seyfettin Kurtulmuş, Metin Aydemir.

Hücum : Arif Erdem, Erdal Keser, Hakan Şükür, Mustafa Kocabey, Elvir Boliç, Torsten Gütschow

Teknik Direktör: Karl Heinz Feldkamp

Galatasaray 1991 - 1992 Takım Kadrosu

Kaleciler : Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu.

Savunma : İsmail Demiriz, Bülent Korkmaz, Yusuf Altıntaş (Kaptan), Hamza Hamzaoğlu, Tayfun Hut, Erhan Önal, Mert Korkmaz, Tolga Eriş, Arif Gözoğlu, Marek Godlewski.

Orta Saha : Tugay Kerimoğlu, Muhammed Altıntaş, Mustafa Yücedağ, Uğur Tütüneker, Cevad Prekazi, Metin Yıldız (Büyük Metin), Okan Buruk, Şevket Çandar, Iosif Rotariu, Metin Aydemir (Küçük Metin), Şevket Mustafaov, Nesim Özgür.

Hücum : Arif Erdem, Roman Kosecki, Erdal Keser, Selçuk Yula, Taner Alpak, İsmail Güler, Dominic Iorfa.

Teknik direktör : Mustafa Denizli.

Galatasaray 1990 - 1991 Takım Kadrosu

Kaleciler : Hayrettin Demirbaş, Nezih Ali Boloğlu, Murat Yılmaz.

Savunma : İsmail Demiriz, Bülent Korkmaz (Küçük Bülent), Cüneyt Tanman (Kaptan), Yusuf Altıntaş, Tayfun Hut, Erhan Önal, Arif Gözoğlu, Vahit Dumanova.

Orta Saha : Muhammed Altıntaş, Uğur Tütüneker, Cevad Prekazi, Metin Yıldız (Büyük Metin), Iosif Rotariu, Mustafa Yücedağ, Tugay Kerimoğlu, Savaş Demiral, Bülent Alkılıç (Büyük Bülent), Abdurrahman Arıkan, Hamza Hamzaoğlu.

Hücum : Hasan Vezir, Tanju Çolak, Erdal Keser, İlyas Tüfekçi, Taner Alpak, Metin Çekiçler (Küçük Metin), Yücel Çolak, Roman Kosecki, Zekir Keskin, Mehmet Teke.

Necmettin Sadık Sadak

Necmettin Sadık Sadak, (d. 1890, Isparta – ö. 21 Eylül 1953). Eski milletvekili, dışişleri bakanı.

Sadık Şihabeddin beyin oğludur. İlk öğrenimini Edirne'de orta öğrenimini İzmir ve Konya İdadilerinde yapmış ve babasının mahkeme başkanı olarak İstanbul'a tayini üzerine Mektebi Sultani'ye (Galatasaray) girmiş, 1910'da bu mektebi bitirerek yüksek tahsilini Lyon Üniversitesi'nde yaparak 1914'de yurda dönmüş, Maarif Nezareti tercümanlığında, sonra Telif ve Tercüme Dairesi Mümeyyizliğine tayin olmuş, 1916'da İstanbul Darülfünunu İçtimaiyat Müderris Muavinliğine sonra Ziya Gökalp'den boşalan İçtimaiyat profesörlüğüne getirilmiş ve 1928'den sonra III., IV., V., VI., VII. ve VIII. Dönem Sivas Milletvekilliği yapmıştır. 1925-1926 yılları arasında Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığını yürütmüştür.

1932 de Cenevre'de silahların bırakılması konferansında, 1936 da Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nde ve Milletler Cemiyeti'nde Türkiye delegesi olmuştur.

16 Ocak 1947'de dışişleri bakanı olmuş ve Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi üzerine de 22 Mayıs 1950 tarihinde bu görevinden ayrılmıştır.

16 Mart 1948'de Paris'te toplanan onaltı devletin dışişleri bakanları ile Türkiye'nin Avrupa Paktı'na alınması için demeçler vermiştir.

Adnan İbrahim Pirioğlu

Adnan İbrahim Pirioğlu (1892-1946) eski Türk futbolcu ve Galatasaray Spor Kulübü başkanı.

1907 yılında öğrencisi olduğu Galatasaray lisesinin bünyesinde kurulan kulübe üye oldu. 1908 yılında Barham Savaş Gemisi’nin futbol takımına karşı oynayan takımda forma giydi. Yine aynı şekilde 1909 yılında Fenerbahçe ile ilk kez oynayan Galatasaray kadrosundaydı. 1909 yılında şampiyon olan Galatasaray’ın şampiyon kadrosunda da yer aldı.

1914 yılında kriket takımını kurarak bu takımın kaptanlığını üstlendi. 1923 yılında aktif sporu bıraktıktan sonra Galatasaray da çeşitli kademelerde yönetici olarak görev aldı. 1926 yılının 25 Eylül’ün de ise Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanlığına seçildi.

Kurduğu yönetim kurulu şu isimlerden oluşmaktaydı, İkinci başkan Ali Haydar Barşal, Sadun Galip (Savcı), Sadi (Batu), Reşat Şirvani, Fazıl Öniş, Tahir Kevkep. Fazla uzun sürmeyen başkanlık döneminin ardından Adnan İbrahim Pirioğlu, köşesine çekilmeyi tercih ederek bir daha kulüpte aktif bir görev üstlenmedi.

Pirioğlu hakkında hayli ilginç bir iddia ise şöyledir. Futbolculuğu esnasında, 1911 yılında altı takımdan oluşan Constantinople Football League maçlarında, özellikle İngiliz ve Rum takımlarının Galatasaray'a büyük bir tepkisi olur. Bu tepkinin nedeni, iddiaya göre Adnan İbrahim'in aşırı sertlikte oynamasıdır. Rakip takımlarının çevirdiği dolaplar sonucu Pirioğlu'nun ligde oynaması yasaklanır. Bu olay sonrası, Galatasaray ligi protesto ederek ligden çekilir. İşin garibi, lig favorisi olan Galatasaray'ın böyle ilginç bir durum sebebiyle ligden çekilmesiyle, o sezon beş takımın mücadele ettiği ligi Fenerbahçe kazanır. Ve bu Fenerbahçe'nin tarihindeki ilk şampiyonluk olur.

Ahmet Robenson

Ahmet Robenson Osmanlının son devirleri ve Türkiye'nin ilk dönemlerinde farklı spor dallarının tanınmasına ve gelişmesine önderlik etmiştir. Liverpool' da doğmuş ve çocukluk yılları orada geçmiştir. Ahmet Robenson'un babası Hindistan da görev yapan bir İngiliz subayıdır, müslüman olur ve 2. Abdülhamit'e müracaat ederek İstanbul'a gelir Türk ordusunda görev yapar. Ahmet, Abdurrahman ve Yakup isimlerinde üç oğlu vardır hepsi de Galatasaray Lisesi' nde okur. Ahmet Robenson babasını çocuk yaşta kaybetmiştir. Faik Üstünidman' ın öğrencisidir. Mezun olduktan sonra Galatasaray Lisesi' nde görev almıştır.

Ahmet ve Abdurrahman Robenson sporla ilgilidir, Beden Eğitimi öğretmenliği yaparlar. Türkiye' yi basketbol ile tanıştırmış kişidir.

İzcilik, basketbol gibi yenilikleri Türkiye' de ilk defa uygular ve tanıtırlar. Türkiye' de izcilik kurumunun kurucusu Ahmet Robenson' dur. Ahmet Robenson' a 1923' te Keşşaf Dergisi 1. sayısında teşekkür edilmiştir.

1911' de Ahmet Robenson, ingilizce bir kitaptan basketbol' un temel kurallarını üstün körü öğrenerek Galatasaray Lisesi' nin spor salonunda karşılıklı iki duvara sepetler astırarak, bir deneme karşılaşması yaptırmıştır. 4 Nisan 1921' de İstanbul' da Türk spor tarihi' nin ilk ciddi basketbol karşılaşması Amerikan YMCA' nın takımı ile Türk takımı arasında yapılmış, Ahmet Robenson' un kaptan olarak çıktığı bu karşılaşmada, Türk Takımı 18-14 yenilmiştir.

Ahmet Robenson ayrıca Galatasaray Spor Kulübü' nün ilk şampiyonluğunu kazandığı 1908 takımının da kalecisidir. Kardeşi Abdurrahman Robenson ise aynı takımın sol bekidir ve savaş sırasında Kafkasya cephesinde askerken lekeli tifüsten şehit olmuştur. Diğer kardeşi Yakup Robenson ise Filistin cephesine gitmiştir.

Daha sonra 1926 yılında Galatasaray Spor Kulübü başkanlığı da yapar. 1968 yılında ABD' de hayatını kaybetti.

Ali Haydar Şekip

1925 yılında, Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığını 2. kez yürütmekte olan Galatasaray Spor Kulübü' nün 1 numaralı kurucusu Ali Sami Yen' den yönetimi devralan ve sadece 1 sene başkanlık görevini yürütmüş kişidir. Yürütmekte olduğu başkanlığı 1926 yılında Ahmet Robenson' a devretmiştir.

resim


















Yusuf Ziya Öniş

Yusuf Ziya Öniş (1892-12 Ekim 1960) yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Galatasaray Lisesi’ndeki tahsilinin ardından da İsviçre’ye gitti. Galatasaray’da ve İsviçre’nin Servette takımlarında futbol oynadı. Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın kuruluşunda etkin rol aldı. 1922 ile 1924 yılları arasında Galatasaray Spor Kulübü' nün maddi anlamdaki en zor zamanlarında başkanlık görevini üstlendi. 1922 yılında kurulan Futbol Federasyonu’nun ilk başkanı oldu. 1933 yılında Galatasaray Spor Kulübü' nden istifa ederek Güneş Kulübü’nün kuruluşunda yer aldı. 1938 yılında kulüp fesholana kadar da yöneticiliğini yaptı.

Bu yıllarda Türkiye İş Bankası ve Denizcilik Bankası’nda üst düzey yönetici olarak çalıştı. Güneş Kulübü’nün kapanmasının ardından Galatasaray’a geri döndü. 1950-1952 yılları arasında yeniden Galatasaray Spor Kulübü Başkanı oldu. Ömrünün son yıllarında daha çok Sarıyer Kulübü’ü ile ilgilendi ve adı daha sonra aynı ilçedeki stada verildi. İmparator lakabı ile anılan Yusuf Ziya Öniş, Türkiye’ye modern sporların gelmesi ve yaygınlaşmasında öncülük etmiş bir isimdi. Gelişmiş ülkelerdeki spor düzeninin Türkiye’de de kurulması için uğraş veren Yusuf Ziya Öniş, bilhassa futbolda profesyonelliğe geçilmesi için yoğun çaba sarfetmiş ve bu konuda öncülük etmiş bir isimdi. 12 Ekim 1960 günü vefat etti.

Refik Cevdet Kalpakçıoğlu

Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Galatasaray Spor Kulübü'nün 7 numaralı kurucu üyesi ve Ali Sami Yen'den sonra kulüp başkanlığı yapan ikinci Galatasaraylı'dır. Galatasaray Lisesi 1904 dönemi mezunudur. 1919-1922 ve 1934 yıllarında iki dönem Galatasaray Spor Kulübü başkanlığı, ilk yönetim kurulunda ise başkan yardımcılığı yapmıştır. Kulüpte sarsıntı yaratan Güneş ayrılığı zamanında da başkandır.

Ali Sami Yen

Ali Sami Yen (20 Mayıs 1886; Kandilli, İstanbul - 29 Temmuz 1951; İstanbul), Türk futbolcu, teknik direktör ve spor yöneticisi. Edebiyatçı Şemsettin Sami'nin ikinci oğlu olan Ali Sami, Galatasaray'ın kurucuları arasındadır.

İstanbul'un Kandilli semtinde dünyaya gelen Ali Sami, öğrenim gördüğü Galatasaray Lisesi'ndeki edebiyat dersinde, sınıf arkadaşlarıyla birlikte bir futbol kulübü oluşturmaya karar verdi. 1905 yılının Ekim ayında kurulan Galatasaray Spor Kulübü'nün bir numaralı kurucu üyesi oldu. 1906'da Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Türkiye'deki ilk spor müzesi olan Galatasaray Müzesi'ni 1910 yılında kurdu. 15 yaşındayken spor yapmaya başladı. Türkiye İdman Cemiyetleri Örgütü'nün de kurucusudur.

1924 Yaz Olimpiyatları'na katılan Türk kafilesinin başkanlığını yaptı. 1926-1931 yılları arasında Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi'nin başkanlığı görevini yürüttü. Galatasaray'da 1905-1918 arasında 13 yıl, 1925'te 1 yıl olmak üzere iki dönemde 14 yıl başkan olarak hizmet verdi.

Milli Takımın Romanya ile yaptığı ilk maçta, ilk teknik adam olarak takımın başında o vardı. Ali Sami Yen memuriyet hayatını bitirdikten sonra komisyonculuğa başlamıştır. Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen'in adı, takımın maçlarını oynadığı stada verilmiştir. Ayrıca 2007 Aralık ayında inşasına başlanan ve içinde stad, spor salonu ve AVM olan komplekse de Ali Sami Yen Spor Kompleksi ismi verilmiştir. Ali Sami Yen 1951 yılında vefat etti. Galatasaray Beyoğlu Hasnun Galip Kulüp Merkezi' nden çıkan kortej, çelenkler eşliğinde taraftarlar ve ailesi ile birlikte Feriköy'e yürüdü ve Feriköy mezarlığında toprağa verildi.

Galatasaray Başkanları

1905 yılından bu güne kulubümüz için çalışan sayın başkanlarımızla ilgili bilgilere isimlerinin üzerine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

(1905 - 1918) (1925) Ali Sami YEN
(1919-1922) (1934) Refik Cevdet KALPAKCIOĞLU
(1922-1924) (1950-1952) Yusuf Ziya ÖNİŞ
(1925) Ali Haydar ŞEKİP
(1926) Ahmet ROBENSON
(1927) Adnan İbrahim PİRİOĞLU
(1928-1929) Necmettin SADAK
(1929-1930) Abidin DAVER
(1930-1931) (1933) Ahmet KARA
(1931-1932)Tahir KEVKEP
(1932-1933) (1933-1934) Ali Haydar BARŞAL
(1933) Fethi İSFENDİYAROĞLU
(1934-1936) Ethem MENEMENCİOĞLU
(1936-1937) Saim GOGEN
(1937-1939) (1944) Sedat Ziya KANTOĞLU
(1939) Nizan NURİ
(1939) Adnan AKISKA
(1940-1942) Tevfik Ali ÇINAR
(1942-1943) Osman DARDAĞAN
(1944-1946)Muslihittin PEYKOĞLU
(1946-1950) (1965-1968) Suphi BATUR
(1953) (1962-1964) Ulvi YENAL
(1954-1956) (1960-1962) Refik SELİMOĞLU
(1957-1959) Sadık GİZ
(1969-1973) (1975-1979) Selahattin BEYAZIT
(1973-1975) Prof.Dr.Mustafa PEKİN
(1979-1984) (1984-1986) Prof.Dr.Ali URAS
(1986-1988) (1988-1990) Dr.Ali TANRIYAR
(1990-1992) (1992-1996) Alp YALMAN
(1996-2001) Faruk SÜREN
(2001-2002) H.Mehmet CANSUN
(2002-2008) Özhan CANAYDIN
(2008-2011) Adnan POLAT
(2011) Ünal AYSAL
Copyright (c) 2011 Galatasaray Spor Kulübü. Design by Premium Blogger Templates.

Themes Lovers and Download Blogger Templates.